*** SEVGİ YOLU ***
  İmanın Şübeleri
 

İMANIN ŞUBELERİ

(İMAM-I BEYHAKİNİN TASNİFİNE GÖRE ÖZETLENMİŞTİR)

Peygamberimiz(s.a.v):<<İman,altmış küsür ya da yetmiş küsür şubedir.Onun en üstünü (Lâ ilâhe illallâh)sözüdür;en aşağısı ise,yoldan eziyet verecek şeyleri kaldırmaktır.Haya da imandan bir şubedir.>>diye buyurmuştur.

İmanın şubelerişunlardır:

1.Aziz ve Celil olan Allaha iman etmek

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ آمِنُواْ بِاللّهِ وَرَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِي نَزَّلَ عَلَى رَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِيَ أَنزَلَ مِن قَبْلُ وَمَن يَكْفُرْ بِاللّهِ وَمَلاَئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلاَلاً بَعِيدًا

Ey iman edenler! Allah'a, O'nun Peygamberine ve gerek o Peygamberine ayet ayet indirdiği Kitab'a, gerek daha evvel indirdiği kitaba iman (da sebat) edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini, ahiret gününü inkâr ederek kâfir olursa o, muhakkak ki (doğru yoldan) uzak bir sapıklıkla sapıp gitmiştir.(Nisa suresi,136.ayet)

2.Allah’ın resullerine (s.a.v), iman etmek

امَنَ الرَّسُولُ بِمَا اُنْزِلَ اِلَيْهِ مِنْ رَبِّه وَالْمُؤْمِنُونَ كُلٌّ امَنَ بِاللّهِ وَمَلئِكَتِه وَكُتُبِه وَرُسُلِه لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ اَحَدٍ مِنْ رُسُلِه وَقَالُوا سَمِعْنَا وَاَطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَاِلَيْكَ الْمَصيرُ

O peygamber de kendisine Rabbinden indirilene iman etti, müminler de. (Onlardan) her biri Allah'a, onun meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandı. "Onun (Allah'ın) peygamberlerinden hiçbirini diğerlerinin arasından ayırmayız (hepsine inanırız), dinledik (kabul ettik; emrine) itaat ettik. Ey Rabbimiz, mağfiretini (isteriz). Son varış (ımız) ancak sanadır" dediler.(Bakara,285)

3.Allah’ın meleklerine ve kitaplarına iman etmek(Bakara 285-Nisa,136)

4.Kadere,hayır ve şerrin Allah’dan geldiğine iman etmek

أَيْنَمَا تَكُونُواْ يُدْرِككُّمُ الْمَوْتُ وَلَوْ كُنتُمْ فِي بُرُوجٍ مُّشَيَّدَةٍ وَإِن تُصِبْهُمْ حَسَنَةٌ يَقُولُواْ هَذِهِ مِنْ عِندِ اللّهِ وَإِن تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ يَقُولُواْ هَذِهِ مِنْ عِندِكَ قُلْ كُلًّ مِّنْ عِندِ اللّهِ فَمَا لِهَؤُلاء الْقَوْمِ لاَ يَكَادُونَ يَفْقَهُونَ حَدِيثًا

"Nerede olursanız olun velev tahkim edilmiş yüksek kalelerde bulunun, ölüm size çatıp yetişir". Eğer onlara bir iyilik dokunursa: "Bu, Allah katındandır" derler. Şayet onlara bir fenalık dokunursa. "Bu senin katından (senin yüzünden)dır" derler. De ki: "Hepsi Allah tarafındandır". Böyle iken onlara, o kavme ne oluyor ki (kendilerine söylenen) hiçbir sözü anlamaya yanaşmıyorlar? (Nisa,78)

5.Öldükten sonra tekrar dirilmeye ve Ahiret gününe iman etmek

زَعَمَ الَّذِينَ كَفَرُوا أَن لَّن يُبْعَثُوا قُلْ بَلَى وَرَبِّي لَتُبْعَثُنَّ ثُمَّ لَتُنَبَّؤُنَّ بِمَا عَمِلْتُمْ وَذَلِكَ عَلَى اللَّهِ يَسِيرٌ

O küfredenler de öldükten sonra kat'iyen diriltilmeyeceklerini (bir hakikat gibi cahilâne) iddia etti (ler). De ki: "Hayır (öyle değil)! Rabbime andolsun ki siz mutlaka diriltileceksiniz. Sonra da yaptığınız şeyler behemehal [mutlaka] size haber verilecektir. Bu da Allah'a göre kolaydır".(Teğabun,7)

6.İnsanların kabirlerinden tekrar diriltilmelerinden sonra Mahşer yerinde haşrolacaklarına inanmak

أَلَا يَظُنُّ أُولَئِكَ أَنَّهُم مَّبْعُوثُونَ لِيَوْمٍ عَظِيمٍ يَوْمَ يَقُومُ النَّاسُ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ

4- Sahiden onlar (öldükten sonra) diriltileceklerini sanmıyor (lar) mı?

5- Büyük bir günde, âlemlerin Rabbi (olan Allah'ın hükmü) için insanların (kabirlerinden) kalkacağı günde.

6- Sakın (hileye sapmayın. Ahiret hesabını unutmayın).(Mutaffin,4,5,6.ayetler)

7.Müminlerin yurdu ve barınağının Cennet,Kafirlerin yurdu ve barınağının Cehennem olduğuna imanetmek

بَلَى مَن كَسَبَ سَيِّئَةً وَأَحَاطَتْ بِهِ خَطِيـئَتُهُ فَأُوْلَـئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ أُولَـئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ

 81- Hayır (iş öyle değil). Kim bir kötülük (günah) kazanır da suçu kendisini çepeçevre kuşatırsa, onlar cehennemin sahipleridirler. Onlar orada, bir daha çıkmamak üzere kalıcıdırlar.

82- İman edip güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar (a gelince}: Onlar da cennetin arkadaşlarıdırlar. Onlar orada ebedî kalacaklardır.(Bakara,81-82.)

8. Aziz ve Celil olan Allah’a muhabbetinin vacip olduğuna iman etmek

وَمِنَ النَّاسِ مَن يَتَّخِذُ مِن دُونِ اللّهِ أَندَاداً يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللّهِ وَالَّذِينَ آمَنُواْ أَشَدُّ حُبًّا لِّلّهِ وَلَوْ يَرَى الَّذِينَ ظَلَمُواْ إِذْ يَرَوْنَ الْعَذَابَ أَنَّ الْقُوَّةَ لِلّهِ جَمِيعاً وَأَنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعَذَابِ

 insanlar içinde Allah'tan gayrisini (O'na) emsal edinen adamlar da vardır ki onlara Allah'a olan sevgi gibi muhabbet beslerler. iman edenlerin Allah'a sevgisi ise (her şeyden) sağlamdır. (Allah'a eş tutarak nefislerine) zulmedenler azabı görecekleri zaman bütün kuvvet (ve kudret) in hakikaten Allah'ın olduğunu ve Allah'ın hakikaten pek çetin azaplı bulunduğunu (gözleriyle görür gibi) bilselerdi.(Bakara,165)

9. Aziz ve Celil olan Allah’ın azabından korkmanın vacip olduğuna iman etmek

فَلاَ تَخْشَوُاْ النَّاسَ وَا خْشَوْنِ وَلاَ تَشْتَرُواْ بِآيَاتِي ثَمَنًا قَلِيلاً وَمَن لَّمْ يَحْكُم بِمَا أَنزَلَ اللّهُ فَأُوْلَـئِكَ هُمُ الْكَافِرُونَ

O halde (ey Yahudiler!) siz insanlardan korkmayın, benden korkun. Benim ayetlerimi az bir bahaya (hasis [bayağı, küçük] menfaatlere) satmayın. Kim Allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.(Maide 44)

10.Aziz ve Celîl olan Allah’ın rahmetinden ümit var olmak(İsra,57;Zümer,53)

- De ki: "Ey kendilerinin aleyhinde (günahta) haddi aşanlar! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları yarlığar" Şüphesiz ki O, çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.

11.Aziz ve Celil olan Allah’a tevekkülün vacip olduğuna iman etmek

وَعَلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ

 (Âl-i İmrân,122)

12.Peygamber efendimiz(s.a.v)’e sevmenin vacip olduğuna iman etmek

 Hadis-i Şerifte:<<Sizden biri beni anne-babasından,çocuğundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe imanı kamil olamaz.>>ve diğer bir hadis-i şerifte de <<Üç şey her kimde bulunursa,imanın tadını alır:Allah ve Resulü O’na her şeyden sevimli olursa...>>buyurulmuştur.

13.Peygamber efendimiz(s.a.v)’e saygı göstermek,yüceltmek ve ta’zim etmenin vacip olduğuna iman etmek(feth,9)

لَا تَجْعَلُوا دُعَاء الرَّسُولِ بَيْنَكُمْ كَدُعَاء بَعْضِكُم بَعْضًا قَدْ يَعْلَمُ اللَّهُ الَّذِينَ يَتَسَلَّلُونَ مِنكُمْ لِوَاذًا فَلْيَحْذَرِ الَّذِينَ يُخَالِفُونَ عَنْ أَمْرِهِ أَن تُصِيبَهُمْ فِتْنَةٌ أَوْ يُصِيبَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

 Peygamberi, kendi aranızda birbirinizi çağırdığınız gibi, çağırmayın. İçinizden yekdiğerini siper ederek sıvışıp gidenleri muhakkak ki Allah biliyor. Artık O'nun emrinden uzaklaşıp gidenler kendilerini (dünyada) bir fitne (ve belâ) çarpmasından, yahut (ahirette) onlara pek acıklı bir azap (gelip) çatmasından çekinsin (ler).(NUR 63)

14.Kişinin,ateşe atılmak dininden dönmekten daha sevimli olacak derecede,dinine düşkün olması.

Hadis-i şerifte: <<Üç şey her kimde bulunursa,imanın tadını alır:Allah ve Resulü O’na her şeyden sevimli olursa...Ateşe atılmayı istemediği gibi,Allah kendisini kurtardıktan sonra tekrar kafir olmaktan hoşlanmazsa>>buyurulmuştur.

15.İlim talep etmektir ki,o ilim,eşşiz yaratan Allah’ı tanımak,Allah katından gelenleri ve Peygamberlik ilmini bilmektir

وَمِنَ النَّاسِ وَالدَّوَابِّ وَالْأَنْعَامِ مُخْتَلِفٌ أَلْوَانُهُ كَذَلِكَ إِنَّمَا يَخْشَى اللَّهَ مِنْ عِبَادِهِ الْعُلَمَاء إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ غَفُورٌ

 (Gerek) insanlardan, (gerek) yerde yürür hayvanlardan, (gerek) davarlardan da yine böyle renkleri (nevileri) muhtelif olanlar vardır. Allah'tan, kulları içinde, ancak alimler korkar. Şüphe yok ki Allah mutlak galiptir, çok yarlığayıcıdır. (fatır,28)

16.ilmin yayılmasına gayret göstermek(Âl-i İmrân,18-Mücadele,10-Zümer,9)

شَهِدَ اللّهُ أَنَّهُ لاَ إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ وَالْمَلاَئِكَةُ وَأُوْلُواْ الْعِلْمِ قَآئِمَاً بِالْقِسْطِ لاَ إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ

Allah şehadet eyledi şu gerçeğe ki, başka tanrı yok, ancak O vardır. Bütün melekler ve ilim uluları da dosdoğru olarak buna şahittir ki, başka tanrı yok, ancak O aziz, O hakîm vardır.(Ali İmran 18)

17.Kur’ân-ı Kerim’e;helalini haramını bilip,hükümlerini ve sınırlarını muhafaza etmek,onu öğrenmek ve öğretmek suretiyle Kur’ân-ı Kerim’e saygı göstermek(haşr,17-vâkıa,77-78,Al-i imran,187).

وَإِذَ أَخَذَ اللّهُ مِيثَاقَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ لَتُبَيِّنُنَّهُ لِلنَّاسِ وَلاَ تَكْتُمُونَهُ فَنَبَذُوهُ وَرَاء ظُهُورِهِمْ وَاشْتَرَوْاْ بِهِ ثَمَناً قَلِيلاً فَبِئْسَ مَا يَشْتَرُونَ

Bir zaman Allah, kendilerine kitap verilenlerden, "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemiyeceksiniz." diye söz almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler ve onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür. (Ali İmran 187)

18.Her türlü iç ve dış temizlikler(abdest,teyemmüm,gusül abdesti gibi)

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِذَا قُمْتُمْ إِلَى الصَّلاةِ فاغْسِلُواْ وُجُوهَكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ إِلَى الْمَرَافِقِ وَامْسَحُواْ بِرُؤُوسِكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ إِلَى الْكَعْبَينِ وَإِن كُنتُمْ جُنُبًا فَاطَّهَّرُواْ وَإِن كُنتُم مَّرْضَى أَوْ عَلَى سَف َرٍ أَوْ جَاء أَحَدٌ مَّنكُم مِّنَ الْغَائِطِ أَوْ لاَمَسْتُمُ النِّسَاء فَلَمْ تَجِدُواْ مَاء فَتَيَمَّمُواْ صَعِيدًا طَيِّبًا فَامْسَحُواْ بِوُجُوهِكُمْ وَأَيْدِيكُم مِّنْهُ مَا يُرِيدُ اللّهُ لِيَجْعَلَ عَلَيْكُم مِّنْ حَرَجٍ وَلَـكِن يُرِيدُ لِيُطَهَّ رَكُمْ وَلِيُتِمَّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

 Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi ve başlarınıza meshedip, her iki topuğa kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp olduysanız boy abdesti alın. Eğer hasta olmuşsanız, yahut bir sefer üzerindeyseniz veya içinizden biri ayak yolundan gelmişse, yahut da kadınlara dokunmuşsanız ve bu halde su da bulamamışsanız o vakit tertemiz bir toprakla teyemmüm edin, (niyetle) ondan yüzlerinize ve ellerinize sürün. Allah, sizin üzerinize bir güçlük yapmayı dilemez, fakat iyice temizlenmenizi ve üstünüzdeki nimetinin tamamlanmasını diler. Tâ ki şükredesiniz.(Maide 6)

19.Beş vakit farz namazları eda etmek(Nisa,103)

فَإِذَا قَضَيْتُمُ الصَّلاَةَ فَاذْكُرُواْ اللّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَى جُنُوبِكُمْ فَإِذَا اطْمَأْنَنتُمْ فَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ إِنَّ الصَّلاَةَ كَانَتْ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ كِتَابًا مَّوْقُوتًا

 

 

20.Zekat vermek(beyyine,5-tevbe,34)

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّ كَثِيرًا مِّنَ الأَحْبَارِ وَالرُّهْبَانِ لَيَأْكُلُونَ أَمْوَالَ النَّاسِ بِالْبَاطِلِ وَيَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ اللّهِ وَالَّذِينَ يَكْنِزُونَ الذَّهَبَ وَالْفِضَّةَ وَلاَ يُنفِقُونَهَا فِي سَبِيلِ اللّهِ فَبَشِّرْهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ

21.Oruç tutmak

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.(bakara,183)

22.İtikafa girmek

وَإِذْ جَعَلْنَا الْبَيْتَ مَثَابَةً لِّلنَّاسِ وَأَمْناً وَاتَّخِذُواْ مِن مَّقَامِ إِبْرَاهِيمَ مُصَلًّى وَعَهِدْنَا إِلَى إِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ أَن طَهِّرَا بَيْتِيَ لِلطَّائِفِينَ وَالْعَاكِفِينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ

Biz ta o zaman bu Beyt'i, insanlar için bir sevap kazanma ve bir güven yeri kıldık. Siz de Makam-ı İbrahim'den kendinize bir namazgah edinin. Ayrıca İbrahim ile İsmail'e şöyle ahid verdik: "Beytimi, hem tavaf edenler için, hem ibadete kapananlar için, hem de rükû ve secde edenler için tertemiz tutun!" (bakara,125)

23.Güç yetiren kimsenin Kâbe’yi Haccetmesi(Al-i imran,97-bakara,196)

وَأَتِمُّواْ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لِلّهِ فَإِنْ أُحْصِرْتُمْ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِ وَلاَ تَحْلِقُواْ رُؤُوسَكُمْ حَتَّى يَبْلُغَ الْهَدْيُ مَحِلَّهُ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضاً أَوْ بِهِ أَذًى مِّن رَّأْسِهِ فَفِدْيَةٌ مِّن صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ فَإِذَا أَمِنتُمْ فَمَن تَمَتَّعَ بِالْعُمْرَةِ إِلَى الْحَجِّ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِ فَمَن لَّمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلاثَةِ أَيَّامٍ فِي الْحَجِّ وَسَبْعَةٍ إِذَا رَجَعْتُمْ تِلْكَ عَشَرَةٌ كَامِلَةٌ ذَلِكَ لِمَن لَّمْ يَكُنْ أَهْلُهُ حَاضِرِي الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَاتَّقُواْ اللّهَ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ

Hac ve umreyi de Allah için tamam yapın. Eğer bunlardan alıkonursanız, o zaman kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Bununla beraber bu kurban, kesileceği yere varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden hasta olana veya başından bir rahatsızlığı bulunana tıraş için oruç veya sadaka yahut da kurbandan ibaret bir fidye gerekir. Engellemeden kurtulduğunuz zaman da her kim hacca kadar umre ile sevab kazanmak isterse, ona da kolayına gelen bir kurban gerekir. Bunu bulamayana ise üç gün hacda, yedi de döndüğünüzde ki tam on gün oruç tutması lazım gelir. Bu hüküm, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah'ın azabı gerçekten çok şiddetlidir.(bakara,196)

24.Cihad etmek

وَجَاهِدُوا فِي اللَّهِ حَقَّ جِهَادِهِ هُوَ اجْتَبَاكُمْ وَمَا جَعَلَ عَلَيْكُمْ فِي الدِّينِ مِنْ حَرَجٍ مِّلَّةَ أَبِيكُمْ إِبْرَاهِيمَ هُوَ سَمَّاكُمُ الْمُسْلِمينَ مِن قَبْلُ وَفِي هَذَا لِيَكُونَ الرَّسُولُ شَهِيدًا عَلَيْكُمْ وَتَكُونُوا شُهَدَاء عَلَى النَّاسِ فَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَاعْتَصِمُوا بِاللَّهِ هُوَ مَوْلَاكُمْ فَنِعْمَ الْمَوْلَى وَنِعْمَ النَّصِيرُ

Allah uğrunda gerektiği gibi cihad edin. Sizi o seçmiş, babanız İbrahim'in yolu olan dinde sizin için bir zorluk kılmamıştır. Daha önce ve Kur'ân'da, Peygamberin size şahid olması, sizin de insanlara şahid olmanız için, size müslüman adını veren O'dur. Artık namaz kılın, zekat verin, Allah'a sarılın. O sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır! (hacc,78)

25.Allah yolunda cihad için,her türlü cihad hazırlığı yapmak

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اصْبِرُواْ وَصَابِرُواْ وَرَابِطُواْ وَاتَّقُواْ اللّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

  Ey iman edenler! Sabır (ve sebat) edin. (Düşmanlarınızla) sabır yarışı edin (onlara galebe çalın. Sınırlarda) nöbet bekleşin (yurdunuzu çiğnetmeyin). Allah'tan korkun. (Bu sayede) felâh bulacağınızı umabilirsiniz.(Al-i imran,200)

26.Düşman karşısında sebat edip,harpden kaçmamak

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِذَا لَقِيتُمْ فِئَةً فَاثْبُتُواْ وَاذْكُرُواْ اللّهَ كَثِيرًا لَّعَلَّكُمْ تُفْلَحُونَ

Ey iman edenler, bir düşman topluluğu ile karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah'ı çokça zikredin ki, kurtuluşa eresiniz.(Enfal,45)  

27.Ganimetlerin beşte birini imama(devlet başkanına)ve ganimet üzerinde çalışanlara verilmesi

وَاعْلَمُواْ أَنَّمَا غَنِمْتُم مِّن شَيْءٍ فَأَنَّ لِلّهِ خُمُسَهُ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ إِن كُنتُمْ آمَنتُمْ بِاللّهِ وَمَا أَنزَلْنَا عَلَى عَبْدِنَا يَوْمَ الْفُرْقَانِ يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعَانِ وَاللّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

 Eğer Allah'a (iman etmiş), hak ile batılın ayrıldığı gün, iki ordunun birbirine kavuştuğu (Bedir) gün (ü) kulumuz (Muhammed) e indirdiğimiz (ayetler) e inanmışsanız, bilin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin mutlaka beşte biri Allah'ın, Resûlü'nün, hısımların, yetimlerin, yoksulların, yolcunundur. Allah her şeye hakkıyla kâdirdir.(enfal,41)

28.Aziz ve Celil olan Allah’a ibadet maksadıyla köle azad etmek(Beled,11-12-13)

29.Suçlar sebebiyle vacip olan keffaretleri yerine getirmek.

Keffaret dört kısımdır:1.Adam öldürme keffareti 2.Zihar keffareti,3.Yemini bozma keffareti,

4.Ramazan orucunu(özürsüz olarak)bozma keffareti.

30.Verilen sözleri yerine getirmek(maide,1-İnsan suresi,7)

31. Aziz ve Celil olan Allah’ın vermiş olduğu nimetleri saymak,hatırında tutmak ve şükrünü eda etmek(Neml,59-Ankebût,63)

وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّن نَّزَّلَ مِنَ السَّمَاء مَاء فَأَحْيَا بِهِ الْأَرْضَ مِن بَعْدِ مَوْتِهَا لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلِ الْحَمْدُ لِلَّهِ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْقِلُونَ

 Andolsun ki onlara, "Gökten su indirip onunla yeri, ölümünün ardından, canlandıran kimdir?" diye sorarsan, "Elbette Allah" derler. De ki: "Hamd Allah'ındır". Fakat onların çoğu aklını kullanmazlar.

32.İhtiyaç olmadığı sürece dili muhafaza etmek

وَلاَ تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ إِنَّ السَّمْعَ وَالْبَصَرَ وَالْفُؤَادَ كُلُّ أُولئِكَ كَانَ عَنْهُ مَسْؤُولاً -

 Senin için hakkında bir bilgi hasıl olmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz, kalp; Bunların her biri bundan mesuldür.(İsra,36)

33.Emanetleri muhafaza etmek ve sahibine vermek,

إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُكُمْ أَن تُؤدُّواْ الأَمَانَاتِ إِلَى أَهْلِهَا وَإِذَا حَكَمْتُم بَيْنَ النَّاسِ أَن تَحْكُمُواْ بِالْعَدْلِ إِنَّ اللّهَ نِعِمَّا يَعِظُكُم بِهِ إِنَّ اللّهَ كَانَ سَمِيعًا بَصِيرًا

34.Canlara kıymayı ve onlara karşı suç işlenmesini haram kılmak(Nisa,93)

 وَمَن يَقْتُلْ مُؤْمِنًا مُّتَعَمِّدًا فَجَزَآؤُهُ جَهَنَّمُ خَالِدًا فِيهَا وَغَضِبَ اللّهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُ وَأَعَدَّ لَهُ عَذَابًا عَظِيمًا

35.Namusu korumak ve iffetli olmak(nûr,21-Mü’minûn,5-İsra,32)

وَلاَ تَقْرَبُواْ الزِّنَى إِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةً وَسَاء سَبِيلاً

 Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, Şüphesiz bir hayâsızlıktır, kötü bir yoldur.

36.Elleri,helal olmayan malı almaktan muhafaza etmek

 وَلاَ تَأْكُلُواْ أَمْوَالَكُم بَيْنَكُم بِالْبَاطِلِ وَتُدْلُواْ بِهَا إِلَى الْحُكَّامِ لِتَأْكُلُواْ فَرِيقًا مِّنْ أَمْوَالِ النَّاسِ بِالإِثْمِ وَأَنتُمْ تَعْلَمُونَ

 Aranızda (birbirinizin) mallarınızı haksız sebeplerle yemeyin ve kendiniz bilip dururken insanların mallarından bir kısmını günah (ı mücib [günaha sokacak] suretler) le yemeniz için onları (o malları) hâkimlere aktarma etmeyin.(bakara,188)

37.Yiyecek ve içeceklerde helal ve harama riayet etmek

حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالْدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْزِيرِ وَمَا أُهِلَّ لِغَيْرِ اللّهِ بِهِ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّطِيحَةُ وَمَا أَكَلَ السَّبُعُ إِلاَّ مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَأَن تَسْتَقْسِمُواْ بِالأَزْلاَمِ ذَلِكُمْ فِسْقٌ... يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالأَنصَابُ وَالأَزْلاَمُ رِجْسٌ مِّنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Ölü, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan -(henüz canı üstünde iken yetişip) kestikleriniz müstesna olmak üzere- boğulmuş, vurulmuş, yukarıdan yuvarlanmış, süsülmüş, canavar yırtmış [parçalamış] olup da ölenler, dikili taşlar üzerinde (onlar adına) boğazlanan (hayvanlar), fal oklarıyla kısmet (ve hüküm) aramanız üzerinize haram edilmiştir. (Bütün) bunlar yoldan çıkıştır. Bugün kâfirler dininizden umutlarını kestiler. Artık onlardan korkmayın. Benden korkun. Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimitamamladım ve size din olarak Müslümanlığı (verip ondan) hoşnut oldum. Kim son derece açlık halinde çaresiz kalırsa, günaha meyil maksadı olmaksızın (haram olan etlerden yiyebilir). Çünkü Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir. 90- Ey iman edenler! İçki, kumar, (tapmaya mahsus) dikili taşlar, fal okları ancak şeytanın amelinden birer murdardır. Onun için bun (lar) dan kaçının ki muradınıza eresiniz.(maide,3 )

38.Giysi,kıyafet ve kullanılan kaplarda şeriate muhalif olanları haram kılmak

.Hadis-i şerifte<<Her kim dünyada ipek elbisegiyerse,Ahiret’te asla giyemeyecek>>buyurulmuştur.

39.Şeriata muhalif olan oyun ve eğlenceleri haram kılmak(Cum’a,11) }

وَإِذَا رَأَوْا تِجَارَةً أَوْ لَهْوًاانفَضُّوا إِلَيْهَا وَتَرَكُوكَ قَائِمًا قُلْ مَا عِندَ اللَّهِ خَيْرٌ مِّنَ اللَّهْوِ وَمِنَ التِّجَارَةِ وَاللَّهُ خَيْرُ الرَّازِقِين

 Onlar bir ticaret, yahut bir oyun, bir eğlence gördükleri zaman ona yönelip dağıldılar. Seni ayakta bıraktılar. De ki: "Allah nezdindeki (sevap, müminler için) eğlenceden de, ticaretten de hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.(Cum’a,11) }

40.Harcamada iktisatlı olmak ve malı batıl yollarla yemeyi haram kılmak

 وَلاَ تَجْعَلْ يَدَكَ مَغْلُولَةً إِلَى عُنُقِكَ وَلاَ تَبْسُطْهَا كُلَّ الْبَسْطِ فَتَقْعُدَ مَلُومًا مَّحْسُورًا

 Elini boynuna bağlı olarak asma. Onu büsbütün de açıp saçma. Sonra kınanmış, pişman bir halde oturup kalırsın.(İsra,29)

41.Hile,haset vb.hastalıkları terketmek(Nisa,54-felak,5)

42.İnsanların ırzlarına tecavüzü(dedi-kodu ve giybetini yapmak gibi) haram kılmak

إِنَّ الَّذِينَ يُحِبُّونَ أَن تَشِيعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذِينَ آمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَاللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنتُمْ لَا تَعْلَمُونَ

İnananlar arasında kötü söz ve davranışın yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da, ahirette de acı veren bir azab vardır. (Her şeyi) Allah bilir; siz bilmezsiniz(Nûr,19)

43.Riyayı terkedip,Allah’a karşı amelleri ihlaslı yapmak(beyyine,5-Şûra,20)

مَن كَانَ يُرِيدُ حَرْثَ الْآخِرَةِ نَزِدْ لَهُ فِي حَرْثِهِ وَمَن كَانَ يُرِيدُ حَرْثَ الدُّنْيَا نُؤتِهِ مِنْهَا وَمَا لَهُ فِي الْآخِرَةِ مِن نَّصِيبٍ

44.İyiliğe sevinip,kötülüğe üzülmek.

Hadis-i şerifte <<Her kimi yaptığı iyilik(hasene)sevindirir,işlediği günah(kötülük)Onu üzüyorsa,işte O mümindir.>>buyurulmuştur.

45.Her günahı tevbeyle tedavi etmek(Nûr,31)

...وَتُوبُوا إِلَى اللَّهِ جَمِيعًا أَيُّهَا الْمُؤْمِنُونَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

46.Kurbanları kesmek(Kevser,2)

47.İslam cemaatine yapışmak(Nisa,51-Al-i imran,103)

وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللّهِ جَمِيعًا وَلاَ تَفَرَّقُواْ وَاذْكُرُواْ نِعْمَةَ اللّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَاء فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُم بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا وَكُنتُمْ عَلَىَ شَفَا حُفْرَةٍ مِّنَ النَّار فَأَنقَذَكُم مِّنْهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ -

 Hepiniz, toptan sımsıkı Allah'ın ipine sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz (birbirinizin) düşmanlar (ı) idiniz de O, kalplerinizi (İslâm'a ısındırıp) birleştirmişti. İşte O'nun (bu) nimeti sayesinde (din) kardeşler (-i) olmuştunuz ve yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böylece apaçık bildiriyor. Tâ ki doğru yola eresiniz.(Al-i imran,103)

48.İnsanlar arasında adaletle hükmetmek

إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُكُمْ أَن تُؤدُّواْ الأَمَانَاتِ إِلَى أَهْلِهَا وَإِذَا حَكَمْتُم بَيْنَ النَّاسِ أَن تَحْكُمُواْ بِالْعَدْلِ إِنَّ اللّهَ نِعِمَّا يَعِظُكُم بِهِ إِنَّ اللّهَ كَانَ سَمِيعًا بَصِيرًا

 Şüphesiz ki Allah size emanetleri ehil (ve erbab) ına vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmeylemenizi emreder. Allah bununla size, gerçek, ne güzel öğüt veriyor! Şüphe yok ki Allah (sözlerinizi, hükümlerinizi) hakkıyla işitici, (bütün yaptıklarınızı) hakkıyla görücüdür.(Nisa,58)

49.İyiliği emretmek,kötülüğü nehyetmek(Al-i imran,104- Al-i imran,110-Tevbe,112)

 التَّائِبُونَ الْعَابِدُونَ الْحَامِدُونَ السَّائِحُونَ الرَّاكِعُونَ السَّاجِدونَ الآمِرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّاهُونَ عَنِ الْمُنكَرِ وَالْحَافِظُونَ لِحُدُودِ اللّهِ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ -

 Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, (insanlara) iyiliği emredenler ve (onları) kötülükten vazgeçirmeye çalışanlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar (yok mu? İşte onlar da cennet ehlidirler. Habibim) sen o müminlere dahi (cenneti) müjdele.(Tevbe,112)

50.İyilik ve takvada yardımlaşmak(maide,2)

...وَتَعَاوَنُواْ عَلَى الْبرِّ وَالتَّقْوَى وَلاَ تَعَاوَنُواْ عَلَى الإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاتَّقُواْ اللّهَ إِنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ

51.Haya sahibi olmak

.Hadis-i şerifde<<Haya(utanma duygusu)imandandır>>buyurulmuştur.

52.Anne-babaya iyilik yapmak(bakara,83-en’am 151-ahkaf,15-İsra,23)

وَقَضَى رَبُّكَ أَلاَّ تَعْبُدُواْ إِلاَّ إِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا إِمَّا يَبْلُغَنَّ عِندَكَ الْكِبَرَ أَحَدُهُمَا أَوْ كِلاَهُمَا فَلاَ تَقُل لَّهُمَآ أُفٍّ وَلاَ تَنْهَرْهُمَا وَقُل لَّهُمَا قَوْلاً كَرِيمًا

53.Sılay-ı rahim yapmak(bakara,27)

 الَّذِينَ يَنقُضُونَ عَهْدَ اللَّهِ مِن بَعْدِ مِيثَاقِهِ وَيَقْطَعُونَ مَا أَمَرَ اللَّهُ بِهِ أَن يُوصَلَ وَيُفْسِدُونَ فِي الأَرْضِ أُولَئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ

54.Güzel ahlak(Kalem,4)

 وَإِنَّكَ لَعَلى خُلُقٍ عَظِيمٍ فَسَتُبْصِرُ وَيُبْصِرُون

55.Kölelere(emri altında bulunan işçi,memur dahil)iyi davranmak

وَاعْبُدُواْ اللّهَ وَلاَ تُشْرِكُواْ بِهِ شَيْئًا وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا وَبِذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَالْجَارِ ذِي الْقُرْبَى وَالْجَارِ الْجُنُبِ وَالصَّاحِبِ بِالجَنبِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ إِنَّ اللّهَ لاَ يُحِبُّ مَن كَانَ مُخْتَالاً فَخُورًا-

Allah'a ibadet edin, ona hiçbir şeyi eş tutmayın. Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa, sağ ellerinizin malik olduğu kimselere (memlûklerinize [sahibi olduğunuz kölelere]) iyilik edin. Allah, kendini beğenen ve daima böbürlenen kimseyi sevmez.(Nisa,36)

56.Efendinin köleler üzerindeki hakkına riayet etmek.

 Hadis-i şerifde<<Kaçan bir köle,efendisine dönünceye kadar,Allahu Teala O’nun namazını kabul etmez.>>buyurulmuştur.

57.Erkeklerin hanımına ve çocuklarına karşı görevlerini yerine getirmesi

 يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا

قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلَائِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللَّهَ مَا أَمَرَهُمْ ويفعلون ما يؤمرون

 Ey iman edenler! Gerek kendilerinizi, gerek ailelerinizi öyle bir ateşten koruyun ki onun yakacağı insanla taştır. (O ateşin) üzerinde iri gövdeli, sert tabiatlı melekler vardır ki onlar Allah'ın kendilerine emrettiği şeylere aslâ isyan etmezler. Neye de memur edilirlerse yaparlar.(tahrim,6)

58.Dindar kişilere yakın durmak,sevmek,selamı yaygınlaştırıp,onlarla musafaha etmek.

Hadis-i şerifte:<<Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki,iman etmedikçe Cennete giremezsiniz;birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız!Onu yaptığınız takdirde,birbirinizi sevmenize sebeb olacak şeyi size haber vereyim mi?Selamı aranızda yayınız.>>buyurulmuştur.

59.Selama karşılık vermek

وَإِذَا حُيِّيْتُم بِتَحِيَّةٍ فَحَيُّواْ بِأَحْسَنَ مِنْهَا أَوْ رُدُّوهَا إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ حَسِيبًا

- Bir selâm ile selâmlandığınız vakit siz ondan daha güzeli ile selâmı alın veya onu aynıyle karşılayın. Şüphesiz ki Allah her şeyin hesabını hakkıyla arayandır.(Nisa,86)

60.Hastayı ziyaret etmek.

 Hadis-i şerifte:<<Peygamber efendimiz(s.a.v),bize yedi şeyi emretti ve yedi şeyden de nehyetti.Bize hasta ziyaretini emretti...>> buyurmuştu

61.Kıble ehlinden olan kimselerin cenaze namazını kılmak.

 Hadis-i şerifte:<<Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı beştir:Selamı alması,hastayı ziyaret etmesi,hapşırana(elhamdülillah derse)’’yerhamükellah’’demesi,Cenazenin peşinden gitmesi,davete icabet etmesidir>>buyurulmuştur.

62.Aksırana ‘’Yerhamükellah(Allah sana merhamet etsin)’’ demek.

 Hadis-i şerifte:<<Sizden biri aksırdığı ve ‘’Elhamdülillah’’ dediği zaman,’’Yerhamükellah’’ desin! ‘’Elhamdülillah’’demezse,sizde Ona ‘’Yerhamükellah’’ demeyin.>>buyurulmuştur.

63.Kafirlere ve fesatçılara karşı uzak durmak ve onlara katı davranmak(küfür söz ve fiillerine karşı)Al-i imran,28-Tevbe,73.ayet

لاَّ يَتَّخِذِ الْمُؤْمِنُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاء مِن دُوْنِ الْمُؤْمِنِينَ وَمَن يَفْعَلْ ذَلِكَ فَلَيْسَ مِنَ اللّهِ فِي شَيْءٍ إِلاَّ أَن تَتَّقُواْ مِنْهُمْ تُقَاةً وَيُحَذِّرُكُمُ اللّهُ نَفْسَهُ وَإِلَى اللّهِ الْمَصِيرُ

 Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dostlar edinmesin. Kim bunu yaparsa (ona) Allah'tan hiçbir ;ey (hiçbir yardım) yoktur. Meğer ki onlardan, gelebilecek bir tehlikeden dolayı, sakınmış olasınız. Allah size (asıl) kendisinden korkmanızı emrediyor. Nihayet gidiş de ancak Allah'adır.Al-i imran,28

64.Komşulara ikramda bulunmak(Nisa,36)

وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا وَبِذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَالْجَارِ ذِي الْقُرْبَى وَالْجَارِ الْجُنُبِ وَالصَّاحِبِ بِالجَنبِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ إِنَّ اللّهَ لاَ يُحِبُّ مَن كَانَ ...

65.Misafire ikramda bulunmak

. Hadis-i şerifte:<<Kim Allah’a ve Ahiret gününe iman ediyorsa,misafirine ikramda bulunsun!>>buyurulmuştur.

66.Günahkarların hatasını örtmek(Nur,19)

إِنَّ الَّذِينَ يُحِبُّونَ أَن تَشِيعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذِينَ آمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَالاسْتَعِينُواْ بِالصَّبْرِ وَالصَّلاَةِ إِنَّ اللّهَ مَعَ الصَّابِرِيلَّهُ يَعْلَمُ وَأَنتُمْ لَا تَعْلَمُونَ

67.Musibetlere,nefsin arzu,istek ve şehvetlerine karşı sabretmek(Bakara,152)

 

68.Zühd sahibi olmak ve kısa emel

 فَهَلْ يَنظُرُونَ إِلَّا السَّاعَةَ أَن تَأْتِيَهُم بَغْتَةً فَقَدْ جَاء أَشْرَاطُهَا فَأَنَّى لَهُمْ إِذَا جَاءتْهُمْ ذِكْرَاهُمْ 

Hâlâ onlar o saatten ve onun kendilerine ansızın geleceğinden başkasını mı bekliyorlar? İşte onun alâmetleri gelmiştir. Öyleyse bu, onlara geldiği vakit düşünüp ibret almaları kendilerine ne fayda verecek?(Muhammet,18)

69.Kişinin ailesini başkalarından kıskanması(Nur,30)قُل لِّلْمُؤْمِنِينَ يَغُضُّوا مِنْ أَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظُوا فُرُوجَهُمْ ذَلِكَ أَزْكَى لَهُمْ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا يَصْنَعُون

70.Lağvden(boş söz ve işlerden)yüz çevirmek(Mü’minûn,3)

قَدْ أَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ {1} الَّذِينَهُمْ فِي صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَ {2} وَالَّذِينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُون{3}َ

71.Cömertlik(Muhammed,38)

 هَاأَنتُمْ هَؤُلَاء تُدْعَوْنَ لِتُنفِقُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَمِنكُم مَّن يَبْخَلُ وَمَن يَبْخَلْ فَإِنَّمَا يَبْخَلُ عَن نَّفْسِهِ وَاللَّهُ الْغَنِيُّ وَأَنتُمُ الْفُقَرَاء.....ْ

72.Küçüklere şefkat ve merhamet,büyüklere hürmet etmek.

 Hadis-i şerifte:<<İnsanlara merhamet etmeyene,Allahu tealada merhamet etmez.>>buyurulmuştur.

73.İnsanların arasını düzeltmek(Hucurât,10)

 إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ فَأَصْلِحُوا بَيْنَ أَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ

74.Kişinin kendisi için sevdiği şeyi,müslüman kardeşi içinde sevmesi;kendisi için hoşlanmadığını,müslüman kardeşi içinde istememesi.

 Hadis-i şerifte:<<Sizden biriniz,kendi nefsi için istediğini,müslüman kardeşi için de istemezse,gerçek mü’min sayılmaz.>>buyurulmuştur.

75.Yoldan eziyet veren şeyleri kaldırmak.

 Hadis-i şerifte:<< İman,altmış küsür ya da yetmiş küsür şubedir.Onun en üstünü (Lâ ilâhe illallâh)sözüdür;en aşağısı ise,yoldan eziyet verecek şeyleri kaldırmaktır.Haya da imandan bir şubedir.>>diye buyurmuştur.

 

 

 
  Toplam 75736 ziyaretçi (140710 klik) burdaydı! ARAMADIN KI, BULASIN.....  
 
***"Bir damla gözyaşında saklı “Can” ,,, Bir damla gözyaşı “Can”a hayat bulduran ..."*** "Suskunluğumu en güzel dua kıl YA RABB! ...."*** Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol