BEYAZ DİLEKÇE
Rahman ve rahim olan
adına sığınarak açtım iki elimi
kor gibi iki yaprak bir edep ölçeğinde
umutluğu ve utangaç
işte dünya önünde benim ruhum sana aç
Bu seyriyen ellerle senden seni isterim
senden seni isterken canımdan çıkar tenim
Sana aşık ruhum bu merceği yakan ışık
gözlerim cemalini görmeden de kamaşır
Bir miras yediyim ben iflasın eşiğinde
hep savrulur çünü yok iflas bileşiğinde
kimin kimlik ararken hem güler hem ağlarım
yükseklerden dökülen sular gibi çağlarım.
Çok tuzlu bir denizin her anım medcezir
sana aşık olanım yüreğim kutlu esti
döşeğim kara toprak yorganım kara bulut
ben seninle doluyken vurgun yapamaz umut
ben seninle doluyken vurgun yapamaz umut
her insan günah işler senden saklanır mı sır
tövbe dilekçesiyle sırdan kalkar bu nasır
kainadı yarattın donattın rızk verdin
kimine sonsuz körlük kimine ışık verdin
yanlış adım atmayın diye indi her kitap
sana açılan eli geri çevirmesin Rab
ulu birsin sineden peygamberler gönderdin
gök yüzüne yıldızlar yere çiçekler serdin
senden önce bir sen yok kainatta ilk sensin
bu kainat bir meta hepsine malik sensin
rabbim seni tanıyan bilir doluyu boşu
kapına geldi işte yorgun bir aşk sarhoşu
Garibiz garibim ama umutsuz değil
seninle dost olanlar cihanda mutsuz değil
kulunun kurbanıyım rabbim senin mülkünde
garip kulun ne söyler gülümse dilekçeme
garip kulun ne söyler gülümse dilekçeme
senin için verince verenin feyzi artar
gönülden bir sadaka darca bir ömrü tartar
kainatta ne varsa hepsinin zikrinde sen
hamd ve şükür sanadır her şeyin seninle eser
sen ki sana geleni çevirmezsin eli boş
aşık boşa dememiş lutfunda kahrında hoş
bir beyaz dilekçedir sana her yalvarışım
imanımla amelim hem perdem hem nakışım
çalı bile kendine sığınan kuşu itmez
sen gafursun azizsin senin keremin bitmez.
Geldim işte kapına kul senden ırak olmaz
sana adanmamışsa yürekte yürek olmaz
benden önce esirge Muhammet ümmetini
esen gitsin her kervan en sona ula beni
kainat bir mozaik her şeye sahip ALLAH
ey gizli ve aşikar her derde tabip ALLAH
Sen ağlama Ey Efendim...
Sen ağlama Ey Efendim
Ağlama artık nolur.
Mübarek gözlerinize bir kere değmeyen benim gözlerim ağlasın.
İstemem, gülü, nergizi ,sümbülü
Benim gülüm senin yüzün,
Gül yüzüne hasret kalan iki gözüm ağlasın..
Ümmetim! Ümmettim! diyerek..
Kaç kere bölündü gece yarısı uykuların
Ümmetim! Ümmetim! diye yanaklarından süzülen mübarek gözyaşların.
Gözyaşlarının ıslattığı bir kirpiğinle, Efendim! deyip sinemden vurulayım.
Senin yüzüne tebessüm düşsün her vakit,
Hüzün değmesin gözlerine ,Anam babam feda olsun.
Senin yerine ümmetin! ağlasın..
İlk şehidi verince tebliğini etiğin dinin,
Sümeyye’yi şehit edince mızrağı cehilin, kalbin titremişti ,dolmuştu gözlerin,
Senin ağladın yerde tebessüm bize haram.
Sümeyye’nin oğlu Ammarr bin Yasir ağlasın!
Onunla bir olup ümmetin ağlasın…
Bilal Habeşi’nin üzerinde büyük bir kaya,
Bilal’in gönlünde Allah‘ın aşkı var ey! cahil cehil.
Dünyayı koysan bağrına, taşır rabbinin aşkıyla…
Bilal’in bir arzusu var, o eziyetin altında,
Aman Efendim duymasın benim başıma gelenleri ,
Beni düşünür gözleri yaşla dolar, olur yaaa..!
Kaya ağlasın ,Bilal ağlasın,ümmetin ağlasın, ama sen ağlama!
Hicreti emir buyurdunuz ,Mekke’den gitmek lazım.
Şimdi Medine’nin hakkıdır tebessüm
Sensizliğe mahkûm bırakılan, Mekke ağlasın..
Kardeşlerim dedin ya… Ensar Kavmine
Bu iltifatın bir ömür yeter onlara.
Seni anlamayan Mekkeli müşrikler ağlasın.
Yürüdüğün yollar! Örümcek! mağara !güvercin bahtiyar..
Sensiz kalan, Hira ağlasın,
Hasretine Kâbe ağlasın.
Sana kavuşan ashabın gülüyor şimdi..
Sensiz kalan âlem ,sensiz kalan ümmetin ağlasın, ümmetin ağlasın…
Reha Yepren
Aglıyorum Ama Çaresiz Degilim Efendim....
Es Salatü Ves Selamu Aleyke Ya RasulAllah...Es Salatü Ves Selamu Aleyke Ya HabibAllah...Es Salatü Ves Selamu Aleyke Ya Seyyid'el Evveline Ve'l Ahirin...
Gözümün Nuru Efendim....Sana Yirmibirinci Asırdan Sesleniyorum...Asırlar Ötesinden....Hani Dostların ve En Yakınlarınla Otururken...Sohbet Sırasında Onlara Dostlarım Diye Hitab Ederken...Bizlere Kardeşlerim İltifatıyla Seslenmiştin Ya...Bu Sese Cevap Vermek Ümidiyle Yazıyorum Sana...
Sınırlardan Sıyrılarak Yine Seni Düşlüyorum....Yüce Sevgili'nin Sevgilisi...Beni Anlayan ve Herşeyimle Kabul Eden...Şefkate ve Şefaate Muhtaç Bir Haldeyken....Engin Bir Sevgi Selini Düşünüyorum....Kalabalıklardan Uzak...Mekansız Bir Aleme Taşıyorum Düşüncelerimi..
Efendim...Nice Yıllardır Yoksun Aramızda...Hala Alışamadım Senin Yokluguna...Gönlüm Ayrılıgınla Yanmaya Başladı...O Günden Bu Yana Şu Alem'i Fanide Yetim Gibi Boynu Bükük ve Garip Kalmışlıgının Acısını Dindiremedi Hiç Bir Sevinç..İklimlerin En Kuragını Yaşarken Maneviyat Fakiri Şu Dünyada...Hasretin Gün Geçtikçe Çogalıyor...Katlanarak Artıyor...
Efendim....Zatını Tanımıyorlar...Bir Yanda Dogrularla Alay Edip Zulmü Alkışlıyorlar...Diger Yanda Getirdigin İlahi Çagrıya Çöl Kanunu Denilip Egleniyorlar...Asilligin ve Cömertligin Bu Bu Agızlarıda Bagışlayacaksa Boynumu Büküp Süküt Etmekten Gayri Ne Gelir Elimden...Ama Biz Sen Degiliz Efendim...Sabrımızda Senin Sabrın Olamaz...Edep Bilmezligimizi Hoş Gör...
Avareyim Efendim...Bunca Yıl Senden Habersiz Nasıl Katlanabilmişim Bu Hayat Mücadelesine...Rehbersiz ve Öndersiz Olurmu Hiç...Nasıl Yaşayabilmiş ve Levhiyata Dalmışım...Şimdi Bin Kere Başımı Taşlara Vursam ve Haşre Kadar Akıtsam Gözyaşlarımı Kafi Gelmez Efendim..
Sözlerin ve Kelimelerin Soguklugundan...Samimiyetsizliginden Bıktım Efendim...Kısacası Ayagının Altında Bastıgın Toprak Olmaya Geldim...Bülbül'ü Şeydaya Döndüm Ey Gülistanım Benim...Seni Anlayan ve Anlatanlara İmrenerek Çıkıyorum Yola...
Düşünüyorum...21.Asrın Başlarında...Asra Yemin Ederimki Şüphesiz İnsanlar Hüsran İçindedirler İle Başlayan...Fakat Salih Olanlar Müstesna İle Devam Eden İlahi Sözün Temsilcilerini Arıyorum...Y
önümü Dost'lara Çeviriyorum....Anlatın Diyorum Şefkat Abidesini...Yakın Yüregimi ve Hiç Sakınmayın Eriteceginizden...Bıkıp Tükenmeden Dinlemek İstiyorum...Anlatsınlar Ki Güneş İligime İşlesin...
Cesaretini...Cömertligini...Azmini...Vefanı...Vakar ve İzzetini Anlatıyorlar Efendim....Kırmanın Çok Kolay Oldugunu...Senin Yıkılanları Tamir Ettigini....Yıkık Bir Gönül Binası Gördügünde Uykularını Yitirdigini Anlatıyorlar...
Hakarete Ugrasanda....Taşlansanda Onlara Dogruları Verdiginden...Kolaylaştırıp Güçleştirmediginden...Müjdeleyip Nefret Ettirmediginden Konuşuyorlar...
İnsanları Karanlıklardan Çekip Aydınlıga Taşımak İçin...Vuslata Götüren Aşkı...Sevgiyi...Tek Tek Gönüllere Aşıladıgını İçlerini Çekerek Bildiriyorlar...
Aglıyorum Ama Çaresiz Degilim Efendim....Sabrın...Yumuşaklıgın...Ümidin Temsilcisisin...Gönlüme Bir Kere Doğ...Vicdanıma Ümidi Sun...Sarsılan Geminin Dümenine Otur Ve Bana Kurtuluş Sahillerini Göster..
Ne Olur Gel Efendim...Kömürü Elmas Yapan O Semavi Bakışlarınla Gönlüme Bir Kez Misafir Ol...Ol Ki...Sensizlikle Karanlıklarda Bogulan Sinemde Yeniden Şuur ve İdrak Etme Kıvılcımları Parlasın...
Asrımızdaki Sevgiden Mahrum Sinelere...Af Bilmeyen Düşüncelere....Musammahasız Ruhlarada Işık Saç...Diriltici Soluklarına Su Kadar...Hava Kadar İhtiyaç Duydugum Şu Dakikalarda...Sana Olan Hasretimi Nasıl İfade Edebilecegimi Bilemiyorum...Gönlümde Bir Şafak Gibi Dogacagın Günü Nasıl Bir Heyecanla Bekledigimi Dile Getirememenin Acizligi İçinde Derman Diliyorumm...
Sana Bu Satırları 14 Asır Öteden Lütfedip Gönderdigin ''KARDEŞLERİM''İltifatına İtimat Ederek Yazıyorum....Hakir Ve Zelil Olan Ruhuma Bakma Efendim...Kalkıp Huzurunda El Pençe Divan Durmaya Hazırım...Senin Dost'lugun Olmasa Ben Kimin Kapısına Giderim
Efendim?...Sen Merhamet Ummanısın...Ben O Ummandan Kana Kana İçmeye Geldim...Senden Medet Beklememin Sebebi...Kıştan Yaza...Yalnızlıktan Dost'a Kavuşmak İçindir...
Hani Buyuruluyor Ya...Allah'u Teala Dua'sında Israr Edeni Sever...Bende Israrla Seni Diliyorum Efendim...İnanıyorumki Kapında Böyle Beklerken...Bir Gün İpek Kanatlarınla Geçip Benide Yanına Alacaksın...İçimdeki Garip Ve Yaslı Sesi....Neş'e Sürür ve Coşkuya Çevireceksin...
Efendim...Bu Son Satırlarımı Yazarken...Dilegim İnsanların Tümünün Hesaba Çekilecegi O Günde Senden Ayrı Düşmemeleridir...Bana Dua Edin Efendim Bu Acize Dua Edin Efendimm...
Es Salatü Ves Selamu Aleyke Ya RasulAllah...Es Salatü Ves Selamu Aleyke Ya HabibAllah...Es Salatü Ves Selamu Aleyke Ya Seyyid'el Evveline Ve'l Ahirin...
Duaları Kabul Edenin Selamıyla.....Es Selamü Aleyküm Verahmatullahi Veberekatühü Ebeden ve Daimen...
EFENDİM
Efendim…
Sen bir gece gelseydin, güneş görmüş kar tanesi
olur, erirdim. Sen göğüm olurdun, ben de yıldızın…
Gündüzlere döner, yürür giderdim.Efendim…
Sen bir gece gelseydin, çok çiçekli bahar olur, sana
koşardım. Sen dalım olurdun, ben tomurcuğun…
Rüyasına girerdim bin bir çocuğun…
Efendim…
Sen bir gece gelseydin, ılık bir meltem olur, köşe
bucak demez eser dururdum. Sen gülüm olurdun,
ben de bülbülün… Sana söyleyecek yüzlerce nağme
bulurdum. Efendim…
Sen bir gece gelseydin, bulutuna kavuşmuş yağmur
olur, seni arardım. Sen yuvam olurdun, ben yavru
kuşun… Uçar gelir, kenarına konardım.
Efendim…
Sen bir gece gelseydin, kuru ağaçta sallanan yaprak
olur, titrer dururdum. Sen toprağım olurdun ben de
yaprağın… Dalda durmaz düşer, sana dokunurdum.
Efendim…
Sen bir gece gelseydin, sahilini bulmuş dalga olur-
dum. Sen denizim olurdun, ben de tek damlan…
Büyüklüğünde küçüklüğümü bulurdum.
Efendim…
Sen bir gece gelseydin, yıldız yüzlü bir çocuk
olur, yine beklerdim. Sen çiçeğim olurdun, ben
kelebeğin… Kırılsa kanadım, gölgende emeklerdim.
Efendim…
Sen bir gece gelseydin, parmaklarından akan suyu
kana kana içerdim. Sen pınarım olurdun, ben yanık
kuzun… İçtikçe kendimden geçerdim.
Efendim…
Sen bir gece gelseydin, aşkınla hilâl olur,
parçalanırdım. Sen güneşim olurdun, ben de
yıldızın… Işığını aldıkça aydınlanırdım.Efendim…
Sen bir gece gelseydin.
Bir kerecik gelseydin…
Yok yok! Keşke her gece gelseydin…
Hasan Ahmet GÖKÇE
